Merkez Bankası Döviz Kuru | |||
ALIŞ | SATIŞ | ||
USD | 34,6873 | 34,7498 | |
EURO | 36,4390 | 36,5046 | |
EVLİLİK ÜZERİNE ” HADİS IŞIĞINDA” BİR DEĞERLENDİRME
Ebu Hüreyre radiyallahü anh’dan rivayet edildiğine göre Peygamber efendimiz (sav.) şöyle buyurdu:
Kadın dört sebepten biri için alınır: 1-Malı, 2-Soyu, 3- Güzelliği, 4- Dindarlığı. Sen (diğerlerini geç), dindar olanını seç. Aksi halde sıkıntıya düşersin.
Fazilet sahipleriyle beraber olmak konusuyla hadisimiz arasında irtibat kurmak ilk anda mümkün değil gibi gözükmektedir. Oysa biraz düşünüldüğü zaman, geçici arkadaşlıklarda bile iyileri ve hayırlı kimseleri tercih etmeyi tavsiye eden hadislerden sonra, bir hayat boyu beraber olacağı eşini seçerken aynı noktaya dikkat etmesi elbette kişinin mutluluğu için fevkalade ehemmiyet taşımaktadır. İyi ve hayırlı kişi olmak, elbette “ dindar” olmakla mümkündür.
Hiç kuşkusuz eş seçimi, dost seçiminden çok daha önemlidir. İnsanın en çok etkisinde kaldığı kişilerin başında eşi gelir. Böyle olunca dünya ve ahret mutluluğu peşinde olanlar için eş seçimi, iyilerle beraber olma niyetinin ilk ve en ciddi göstergesidir. Eş seçiminde dikkatli davranmayanın dost seçiminde dikkatli olacağını düşünmek mümkün değildir.
Hadisimiz, toplumdaki bir gerçeği tespit etmektedir. Hemen hemen her devirde evlenecek kimselerin eş seçiminde ölçüleri aynıdır. Güzellik, soy-sop, mal ve dindarlık. Önce gerçeği böylesine ortaya koyan sevgili Peygamberimiz, bütün sonuçlarıyla birlikte meseleyi değerlendirdikten sonra, “Sen dindar olanını seç!” tavsiyesinde bulunmaktadır.
Hadisimizin aile kurumuna yönelik tarafı üzerinde de durmakta fayda vardır. Zira hadisi şerif Riyazüssalihinden başka yerde geçmemektedir.
Aile kuruluşunda hemen her toplum kesiminde dikkate alınan, eşin malı, soyu- sopu, güzelliği ve dindarlığı gibi hususlar arasında, ilk üçünün sona ereceği, ya da geçerliliğini kaybedeceği zamanlar olabilir. Mal biter, ya da bir felaketle yok olup gider. Güzellik geçicidir, günün birinde ortadan kalkar. Soy- sop, hasep- nesep bu da hiç akla gelmedik sıkıntılara vesile olabilir. Eşler arasında huzursuzluğa yol açabilir. Tarafsız ve etraflıca düşünüldüğü zaman, dini duygu ve iman gücünün, yanı dindarlığın, sürekli mutluluk ve olumluluk kaynağı olduğu anlaşılacaktır. Çoğu kimse dindarlığı, zor zamanlarda, kara günlerde aranan, mutluluk anlarında kendisine o kadar ihtiyaç duyulmayan bir nitelik sanmaktadır. Oysa dindarlık; tasa ve kıvanç zamanlarında, her zaman her yerde ve her türlü şart altında etkisi büyük, insanı kulluk çizgisinde tutabilen, olayları ve dünyayı inançlara göre değerlendirme imkânı veren üstün ve her zaman geçerli bir meziyettir.
Diğer taraftan bilinen bir gerçektir ki insan, iki halde, sevinç ve üzüntü hallerinde tehlike ile karşı karşıya gelir. Sevincini ve üzüntüsünü her hangi bir günaha vesile kılmadan yaşayabilmesi büyük ölçüde dindarlığına bağlıdır. Nitekim bir hadisi şeriflerinde Sevgili Peygamberimiz (sav) bu duruma şöyle işaret buyurmaktadır. “ Mü’minin durumu gıpta ve hayranlık vesilesidir. Çünkü her hali kendisi için bir hayırdır. Böylesi bir özellik sadece Mü’minde vardır: Sevinecek olsa, şükreder; Bu onun için hayır olur. Başına bir bela gelecek olsa, sabreder; bu da onun için hayır olur”
Hayat, sevinç ve üzüntüler halinde devam ettiğine göre, her halde ve her olayda dindarlığa ihtiyaç olacaktır. Bu sebeple, dindar bir eşin tercih edilmesi, hayatta kulluk çizgisinde yıkılmadan devam edebilmenin ve çevreye yararlı olabilmenin ilk ve temel şartıdır.
Giderek zorlaşan hayat şartları içinde daha dindar insanlara ve onların meydana getirdiği ailelere ihtiyaç olduğu gün gibi aşikârdır.
Mevla herkese, özellikle genç kardeşlerime; Helal aş, Rahat iş, Sağlam dış, Dindar ve uyumlu eş nasip eylesin.
Hadisten öğrendiklerimiz:
1- Dindar eş seçmek, iyilerle beraber olma niyetinin bir göstergesi ve mutluluğun temel şartıdır.
2- Hz. Peygamber toplumdaki eğilim ve gerçekleri görür ve onlar içinden Müslüman’a en faydalı olanı tavsiye eder.
3- Ümmetinin mutluluğu, Hz. Peygambere de mutluluk verir.
4- Fazilet ve hayır sahipleriyle beraber olma ilkesi, eş seçme, aile kurma noktasından başlamalıdır.
5- Aile, sadece dünya hayatıyla ilgili bir yaşama biçimi değildir. Onun olumlu, olumsuz sonuçları ahrete de uzanır.