3 – Çocuklara ev ekonomisini öğretin.

 

            Geleceğimizi emanet edeceğimiz ve altında gölgeleneceğimiz ulu çınarlarımızı yetiştirirken, öyle sadece “ uyusunda büyüsün ninni, tıpış tıpış yürüsün ninni” diyerek işi ucuza kapatamayız. Konuyu çok geniş bir perspektiften ele alarak değerlendirme yapmak zorundayız.

 

            Devir ekonomi devri, geçim devri, hesap kitap devri. “Hesabını bilmeyen kasap elinde kalır masat” misali hesabımızı kitabimizi iyi yapmak zorundayız. Ayağımızı yorganımıza göre uzatmak zorundayız. Yoksa yukarda ki kasabın durumuna düşeriz. Zararı hem bize hem eşimize ve hem de çocuklarımıza sirayet eder. Tutuşan kuru odunların yanında, yaş da yanar. Durumdan her birey ayrı ayrı etkilenir.

 

            Ruh bedenle birleştiği anne rahminden itibaren hisseden, duyan, işiten ve artık evin bir bireyi olan çocuklarımız her şeyden haberdar olması lazım. Artık ben yok, biz varız. Dertte, kederde, sevinçte ve tasada hep bir olacağız. Birbirimizden saklımız, gizlimiz olmayacak, olmamalı. Cüzdanımızda olan paramızı (zor günlerin bütçesi olan para hariç) eşimizin ve çocuklarımızın bilmesi gerekir. Eşimizle yapmış olduğumuz ekonomik toplantılarımıza mutlaka çocuklarımız da dahil edilmeli. Çarşıda, pazarda, manavda, kasapta yapmış olduğumuz tüm alış verişlerimizde imkânlar ölçüsünde çocuklarımızda yanımızda olmalı. O daha küçük, o anlamaz yok. Evimizin neşe kaynağı, göz aydınlığı çocuklarımız her şeyden haberdar olacak.  

 

            Eşlerin almış oldukları maaşlarını veya her hangi sebeple (Helal olmak kaydıyla) ev ekonomisine giren miktarı eşlerin bilmesi gerektiği gibi çocuklar da bilecek. Çarşıda ne harcadık, pazarda ne harcadık, elde ne kaldı çocuk bilecek ki oyuncakçıda görmüş olduğu ve çok hoşuna giden oyuncağı almak için ısrar etmeyecek. Dükkânda veya sokak ortasında ateşe duşmuşçasına feryat etmeyecek. Ebeveyn sokak ortasında çocuğuna kızmayacak, bağırmayacak veya dövmeyecek.

 

            Çocukları büyük olanlara değil ama çocukları küçük olan veya yeni evlenecek olan anne, baba adaylarına tavsiyemdir, lütfen cüzdanlarınızı çocuklarınızdan kaçırmayınız, saklamayınız, gizlemeyiniz. Bu bilinçle yetişen çocuk, ev bütçesinden haberdar olduğundan, emin olun sizden habersiz cüzdanınızdan para almayacaktır.

 

            Ekmek almaya gideceğim baba para verir misin diyen çocuğunuza tamam evladım cüzdan filan yerde oradan alabilsin demekten çekinmeyin. Şunu tüm samimiyetimle arz etmek isterim ki, otuz iki yıl resmi üniformalı görev yaptım. İş çıkışı eve geldiğimde üniformamı çıkarıp askılığa asar, silahımı ve cüzdanımı eskiden düğünümüzde almış olduğumuz çeyiz sandığının üzerine, çeyiz sandığı tedavülden kalktıktan sora da sandığın yerini alan komi dinin üzerine koyardım. İki kız, iki erkek olmak üzere dört evlat yetiştirdim hiç bir tanesi benim ne silahıma ve ne de cüzdanıma benden habersiz tutmuş değildir.

 

            İç dürtüsel olarak gizli şey veya yasaklı şey merak uyandırır. Bu sadece çocuklara has bir durum değildir. Maçlar surlarla çevrilmiş davarlar içerisinde değil de açık alanlarda oynansa, sinemalar camsız, penceresiz kapalı ve karanlık odalarda değil de herkesin rahatlıkla izleye bileceği yerlerde oynansa bu kadar cazip durumda olmazlardı.

 

            Evlerimizde Demokrasinin tüm kuralları tam manasıyla işleyecek. Anne, anneliğini yapacak, baba, babalığını yapacak, çocuk çocukluğunu yapacak. Kimse kimseden rol çalmayacak. Çocuğumuzu çağırırken “gel anneciğim, gel babacığım yok. Gel evladım, gel yavrucuğum” olacak. Allah hiç kimseye taşıyamayacağı yük yüklemez ve sorumlu tutmaz.

 

            El ele tutuşalım, çocuğumuzun da elinden tutalım. Her konuda çocuklarımızın görüş ve önerilerini alalım. Onların görüş ve önerilerine değer verelim. Çocuklarımız görüş ve önerilerine değer verildiğini iliklerine kadar hissetsinler. Çocuklarımız görev ve sorumluluklarının bilincinde olsunlar. Sorumluluk verilen çocuk artık kendisinin de bir öz kütlesi olduğunu, ailede ve tolumda bir yeri olduğunu hissederek hayatını bu şekilde şekillendirecektir.

 

            Hep hayır, hep yok, yok. Hayırsa neden hayır, yoksa neden yok mantıklı ve anlaşılır bbodyir izahı mutlaka olmalı.

 

            Bir sora ki madde        

 

 

4 – Çocuklar arası rekabet.

HÜSEYİN BALCI

Okunma Sayısı: 54

Yorum Ekle

YAZARIN DİĞER YAZILARI