Merkez Bankası Döviz Kuru | |||
ALIŞ | SATIŞ | ||
USD | 34,6873 | 34,7498 | |
EURO | 36,4390 | 36,5046 | |
ŞİİR
Şiir nedir? Önce bu konuda teknik bir bilgi paylaşarak daha sonra aşağıda arz edeceğim şahsıma ait şiirim hakkında kısa bir bilgi vererek şiirimi siz değerli okurlarıma takdim etmek istiyorum.
Şiir: duygulardan, düşüncelerden, düşlerden, özlemlerden (vb.) süzülmüş yaşantı birikimleri olarak, ozanların, sözcüklerin sözlük anlamlarına kimi zaman değişik anlamlar da yükleyerek, dil içinde özel bir dil kullanarak oluşturdukları, imgelerden, simgelerden, söz sanatlarından, ritimden, uyumdan vb. yararlanarak ortaya koydukları, okurda estetik duygular uyandıran yazın ürünüdür.
Yazınsal bir anlatım biçimi olarak düzyazı sayılmayan yazın ürünü diye açıklanan, yazarın o anki duygu ve düşüncelerini kalemi vasıtasıyla gelecek nesillere aktardığı yazılardır.
1983-84 eğitim ve öğretim yılında İkizdere İmam Hatip Lisesinden mezun oldum. Trabzon ilinde açılan İmam Hatip’lik sınavlarına katılarak gerekli başarıyı göstererek 15.04.1985 yılında bir köyün (ismi saklı) bir mahallesinde, baba mesleği olan İmam Hatiplik görevine başladım.
On sekiz yaşında genç bir delikanlı. Issız, sessiz ve yalınız bir başıma. Kitap okumaktan başka yapacak pek bir aktivite yok. Hele yaz aylarında, yani, yayla çıkımından sonra adam bulmak ne mümkün. Kuşlar bile yaylaya göçmüş, köy, eğer ezanlar da okunmazsa adeta mezarlık gibi. Hem kışında, yaz’dan pek farkı yok, ya. Çünkü camiye gelen pek yok.
İşte bu ahval üzere kaleme alınmış, kusurları siz değerli okurlarım tarafından af edileceğini umduğum bir garip şiirim:
YAZ KALEMİM YAZ
Yine kahrederim, kendi kendimi,
Yaz kalemim yaz, benim derdimi.
Başka kim bilir ki, benim sırrımı
Yaz kalemim yaz benim derdimi.
Ezan okuyorum, kimse duymuyor,
Namaz kılmak farz, kimse bilmiyor,
Ağlıyorum yaşımı, kimse silmiyor,
Yaz kalemim yaz benim derdimi.
Benim varlığımdan herkes habersiz,
Bir yaptığım vardı, elbet, şüphesiz,
Millet sanır beni gamsız, kedersiz,
Yaz kalemim yaz benim derdimi.
Sabah Namazı’nı yalnız kılarım,
Adam var köyde iyi bilirim,
Kapalı odada yalnız inlerim,
Yaz kalemim yaz benim derdimi.
Bütün gün Camiye kimseler gelmez,
Allah’tan korkmaz, kuldan utanmaz,
Nasihatimi da alanlar olmaz,
Yaz kalemim yaz benim derdimi.
Canım sıkılıyor, yalnız başıma,
Bir saat, bir radyo durur karşıma,
Her gün balyoz gibi, iner başıma,
Yaz kalemim yaz benim derdimi.
Camimiz beş katlı, maşallah deyin,
İçinde kimse yok, sakın gülmeyin,
Aksın gözyaşlarım, durun, silmeyin,
Yaz kalemim yaz benim derdimi.
Tam sırtın üstüne yapılmış cami,
İçinde mevcut, hanı, hamamı,
Vallah beşi aşmaz, cemaatin tamamı,
Yaz kalemim yaz benim derdimi.
Sade vakit için okunur ezan,
Yeminle söylerim, pek yoktur kılan,
Başka kimse yok içimi bilen,
Yaz kalemim yaz benim derdimi.
Ne olacak ya Rab, bizim halimiz,
Ne mumumuz kaldı, ne de balımız,
Cinciye soralım, baksın falımız,
Yaz kalemim yaz benim derdimi.
Sakın bana şair demeyesiniz,
İçimden geçeni bilemezsiniz,
Aksa da gözyaşım, silemezsiniz,
Yaz kalemim yaz benim derdimi.
Bu dertlerimi, yalnız, kalem yazıyor,
Böyle yazmakla da, derdim azıyor,
Bizim kökümüzü şeytan kazıyor,
Yaz kalemim yaz benim derdimi.
Belki sözüm ağır, af edersiniz,
Can sıkıntısı bu, çok iyi bilesiniz,
Ben istiyorum, mü’min olasınız,
Yaz kalemim yaz benim derdimi.
Yazdı bunu Hüseyin, okuyan için,
Ne söylersen söyle, duymayan için,
Ben acımı yazdım, sadece Allah için,
Yaz kalemim yaz benim derdimi.
Biliyorum böyle, bitmez ki derdim,
Ben de sizin gibi günahkâr ferdim,
Sonunda koşup, kaleme geldim,
Yaz kalemim yaz benim derdimi.
Yaz kalemim yaz benim derdimi.