• slayt
  • slayt
  • slayt
  • slayt
  • slayt
  • slayt
  • slayt
  • slayt
  • slayt
  • slayt
Duyurular

Sayın Üyelerimiz, Yüksek öğretim kurumlarında eğitim gören üniversite öğrencilerimize burs sağlanmaktadır. Öğrenci burslarına yapmış olduğunuz katkılar için teşekkür ederiz.


**DUYURU** 
01/10/2008 tarihli ve 30552 sayili Resm  Gazete'de yayımlanan Dernekler Yonetmeliginin 83. maddesine göre derneklerin üyelerine ait bilgileri DERBIS'e (Dernek Bilgi Sistemi ) kaydetme zorunlulugu getirildi. Bu nedenle 2022 yılına  ait aidatların ödemesi ve sistemdeki kişi listelerinin güncellenmesi gerekmektedir.Üye bilgilerinin iletilmemesi veya yıllık aidatın ödenmemesi durumunda Dernek Tüzüğünün ilgili Maddesi gereği üyelikleri düşmüş olacak.
“ Dernek üye aidat ödemelerini  AKBANK  İSTANBUL ÇAĞLAYAN ŞUBESİ TR980004600352888000054496  nolu  iban numarasına gönderebilirler açıklama kısmına 
Aidatı gönderen kişinin Adı Soyadı TC ve telefon numarasının yazılzması gerekiyor.
Ayrıca üye aidat borcu olmayan üyelerimiz  isterlerse “ bağış veya Öğrenci  burs ödemesi”olarak ödeme gönderebilirler.
Sevgi ve saygılarımızla. Dernek Yönetim kurulu adına
Başkan  Turan BALCI


Düğün Nikah ve diğer planli etkinlikleri https://www.ilicakoy.com/Etkinlikler sayfasından takip edebilirsiniz.


Rize Hava Durumu
Anket
Döviz Bilgieri
Merkez Bankası Döviz Kuru
  ALIŞ   SATIŞ
USD 38,5725   38,6419
EURO 43,3914   43,4696
       
Özlü Sözler
İstemek "istiyorum" demek değil, harekete geçmektir. (A.Maurrois)
DEĞİRMENİN DİLİ -5-

.....

 

        Çanakkale’den mektup yazmak, Çanakkale’yi yazmak kolay mı öyle, Tarihe sığmayan, Bedrin Arslanlarına eş değer tutulan Çanakkale yiğitlerini yazan kalem kurur, yazan eller tutulur, okuyan gözler ise buğulu olur mutlaka. Yusuf’u Emine’sine mektup yazabilmişse Allah’ın lütfu, keremi ve inayetiyle hayatta olduğunun bir alametidir. Belki yarına sağ salım çıkacağı değil, mektubu yazdıktan bir dakika sonra bile yaşayacağının bir garantisi yoktur.

 

        Burası Çanakkale: Güneşin doğuşunu görüp, batışını göremeyen, batışını görüp doğuşunu göremeyenlerin yurdudur Çanakkale. Sevgilisini, nişanlısını, eşini, çocuğunu, anne ve babasını, evini ve yurdunu Allah’a emanet ederek vatan savunması için ardına bakmadan ileriye atılanların destan yazdıkları yurdun adıdır Çanakkale. Çanakkale; sadece bir toprak parçası değil, uğruna ölünecek yedir Çanakkale.

 

      Çanakkale savaşı; tarihe unutulmaz bir damga vurmuş, inancın nasıl güçlü bir kale olduğunu gösteren, tarihte eşine az rastlanan bir mücadelenin zaferidir. Anadan, yardan evlattan geçip Vatan diye diye can verenlerin kanıyla yazdığı bir destandır Çanakkale. Hakk’ın batılı, birliğin ayrılığı yendiği zor bir imtihandır Çanakkale.

 

        Kimi Şam’lı, kimi Yemenli, kimi Bosnalı, kimi Erzurumlu, kimi Konyalı, Kimi Ardahanlı, kimi Urfalı, kimi Rizeli, kimi Trabzonlu kaç yiğidin omuz omuza savaşarak yazdığı tarihtir Çanakkale. Önündeki arkadaşının ölümünü görüp, onun düştüğü yere, sadece bir dakika sonra öleceğini bildiği halde, onun yerine geçen ve gözünü kırpmadan vazifeye atılan, ölüme atılan, Akif’in de dediği gibi “Bedrin aslanları ancak bu kadar şanlı idi” dediği askerin bulunduğu yerin adıdır Çanakkale.

 

        57. Tümen (Nur içinde yatsın İnşallah) şahadet şerbetini içmelerine belki de sayılı dakikalar kala, derede çamaşırlarını yıkayan ve Sebebini soran komutanına da: “Allah’ın huzuruna kirli elbiseler mi çıkayım?” diyen bu tümen, imanın ve teslimiyetin insana dönüşmüş şeklidir mutlaka. “ Ben size savaşı değil, ölmeyi emrediyorum” emrini verecek bir komutan ve bu emre uyacak bir asker dünyada (bugün Filistin hariç) olmamıştır.

 

       Türk milletini kolay lokma sanıp, Fatih Sultan Mehmet Han hazretlerinin, kır’ atını sürdüğü bu kutsal toprakları ele geçirmek isteyen Haçlı zihniyetine atılmış şiddetli ve okkalı bir tokattır Çanakkale. Niye geldiklerini bile bilmeyen Anzak askerlerine bile yardım elini uzatmaktan çekinmeyen ve onları da bağrına basan kardeşliğin zaferidir Çanakkale.

 

      Bir gözünü kaybettiği halde diğer gözüyle savaşan, bir bacağını kaybedince diğer bacağıyla koşan, mermileri üzüm taneleri gibi toplayan, göğsüyle siper olan, kanıyla toprağa can katan yiğitlerin arşa yükseldiği yerdir Çanakkale.

 

        Ölümü de öldüren kahramanlar, göğsü siper, canı süngü olanlar, şimdi gömsek de sığmayacakları tarihte izliyorlar bizi eminim. Yine eminim ki şu halimiz ile onların bir silahları olsaydı eğer, içimizdeki ayrılıkları, kardeşi kardeşe kırdıranları, bize bizi unutturanları alnının ortasından vururlardı şüphesiz.

 

        Çünkü onlara savaşı kazandıran ruhlarındaki birlik ve dirlikti. Onlar bir millet olmanın bilincine varmış, bu ruh ile yenmişlerdi düşman askerlerini. Bir sancak altında zor şartlarda, kara kışlarda yem etmemişlerdi vatanı kurda, kuşa. Vatan aşkıyla 257 kiloluk mermiyi tek başına kaldıran Koca Seyit’in namluya sürdüğü mermi gideceği yeri de biliyordu. Elizabeth gemisini ikiye ayıran o top Çanakkale Zaferinin özetiydi adeta.

 

        Şimdi bizler aynı gücü yüreğimizde hissederek ruhu şad olur şehitlerimizin diyerek, bastığımız toprağın üstünden çok, altında yatanların canlı olduğunu anlarsak kıyamayız bu toprağın tek bir taşına. Şimdi fark edersek damarlarımızdaki asil kanı neslimiz hür yaşar ebediyen… Yağan yağmurun altında aynı şemsiye ile korunup açan güneşin altında aynı çiçekleri koklarsak “Asım’ın nesli” oluruz ancak…

 

        Haykırıyorum hepinizin adına;

 

        Ben kara Fatma! Ben Nene Hatun! Ben Lâpsekili İbrahim! Ben Fatih! Ben Mehmet! Ben hasan! Ben Vaneli Veysel’im karlarda yatan… Ben Yusuf, ben Süleyman, Ben Hasanım. Ben Seyit Onbaşıyım.

 

        18 Matr Çanakkale Zaferi, belki de Anadolu halkının yaşadığı en büyük zafer; ama aynı zamanda yaşadığı en büyük acıdır. Tarihimize büyük bir zafer olarak geçse de hepimizin yüreklerinde büyük bir keder bırakmıştır. Bu kutsal mücadele uğruna Çanakkale de 250 bin şehit verdik. Çanakkale toprakları çeyrek milyon şehidimizin kanı ile sulandı. Nice çocuklar yetim, nice kadınlar dul ve nice analar evlatsız kaldı. Herkesin yüreğine bir kor düştü. Bir kor ki yüzyıllar geçse dahi sönmeyecek… Bir kor ki acısı hiç dinmeyecek.

 

        Düşman bir olmuştu, geçecekti Çanakkale’yi. Ama kolay mı? !ÇANAKKALE GEÇİLMEZ” diyen askerimizi ezip geçmek. Anadolu topraklarına göz dikmek o kadar basit mi? Ebetteki basit değil ve olmadı da, olmayacak da. Düşmanın hevesi kursağında kaldı. Topraklarımız üzerinde kötü emelleri olan kirli eller, tek tek geri çekilmeye başladı. Bir kere yola çıkmıştı halkımız Dönmek olmazdı, ölmek olurdu. Dönmek olmaz, olamaz, asla ve asla olmaz, olamaz, olmadı da.

 

        Belki birçok askerimiz şehadete kucak açtı; ama elimizde kutsal topraklarımız, şanımız, şerefimiz, onurumuz ve namusumuz kaldı. Bu gün bu toprakların bereketinden yararlanabiliyorsak, bu şehitlerimizden dökülen kanların sayesindedir. Bu gün özgürlüğün ve bağımsızlığın tadını doyasıya çıkarıyorsak, ölümü göze alanlardandır. Çanakkale azmin, fedakârlığın, onurun zaferidir. Bağımsızlığın ve özgürlüğün, direnişin zaferidir. Atalarımıza ne yapsak haklarını ödeyemeyiz. Bu yüzden onların kemiklerini sızlatmayacak şekilde yaşamalı, onların bize bıraktığı Toprak, Bayrak, Vatan gibi kutsal değerleri kanımızın son damlasına kadar korumalıyız.

 

        Çanakkale zaferi, yedi yüz yıl üç kıtaya hükmeden Büyük Osmanlının son zaferi, yeni kurulacak Türk Devletinin de temellerinin atıldığı zaferlerden birisidir. Batılılar, “Hasta Adam” dedikleri Osmanlı Devletine son darbeyi vurmak için yüklendiler, kendilerince zaferden emindiler. Önce boğazları geçecek sonra da İstanbul’a gireceklerdi. Fakat hesaplamadıkları bir şey vardı. Mehmetçiğin kanıyla örülecek olan bir duvardı Çanakkale.

 

        Savaş yalnızca topla tüfekle değil, büyük bir iman ve inançla yapılıyordu. Onlar bunu bilmedikleri için, zafere net gözüyle bakıyorlardı. Fakat karşılarındaki Türk Milleti idi, Mehmetçik idi. Kolay kolay toprak bırakır mı? Her biri kanının son damlasına kadar savaşacak ve “bu topraklar bizimdir, bizim kalacak. Çekilin gidin!” Eğer kendi isteğinizle gitmez düşündüğünüzde ısrar ederseniz size toprağın üstünü değil altını vaad ediyoruz. Gitmezseniz geberin o zaman. Bu Millet bunu başarabilecek ve becerebilecek inanç ve kudrete sahiptir. Yoksa bu Millet Atalarını aldatmış olacak, sadece 17 kişi ile Devlet kuran bir Millet tarihe gömülecektir. İşte bugün bu ruh zaferi ortaya çıkarmıştır. Adı ise, Çanakkale Zaferidir…

 

        Çanakkale, İnsanlıktan soyutlanmış olanlara Mehmetçiğin verdiği iyilik ve insanlık dersidir. Her biri bir iyilik meleği olan Türk insani, savaşta dahi düşmanının bir insan olduğunu unutmadı. Fakat düşmanlar yaralı askerimize bile silah sıkmaktan çekinmediler. Biz ise onların yaralılarını tedavi ettik, ekmeğimizi bölüştük, yardım ettik.

 

        Tarihi şan ve haysiyetle dolu olan Türk Milleti, Çanakkale’deki Mehmetçiği ile yeniden büyük bir zafer kazandı. Hem de yardım için insanlarla savaştığını unutacak kadar, düşmanını arkadaşı olarak görecek kadar büyük insanlık dersleriyle… Hâsılı Çanakkale, tarihi şan ve haysiyetle dolu olan bir ulusun kazandığı zaferlerden biridir. Bu zaferin ismi Çanakkale Zaferidir. Mimari Mehmetçik, temsilcisi ise Türk milletidir.

 

        Asırlar boyu dünyaya hükmetmiş koca çınar yorulmuş ve yaşlanmıştır. Daha çok iç düşman ve ihanetçilerin dış düşmanlarla yapmış oldukları iş birliği neticesinde üst üste girilen savaşlar kaybedilince bu durum Osmanlı’yı yıkılma noktasına getirmiştir. Bu şartlar altında teknolojik olarak çok üstün olan itilaf devletleri Çanakkale Boğazına dayanmıştı. Çanakkale Boğazını geçip Osmanlı Devletinin Başkenti İstanbul’u işgal edip Osmanlı’yı içteki işbirlikçilerle birlikte bir sömürge devleti yapmak istiyorlardı.  

 

        Bizle ise Türk Milleti olarak üst üste kaybedilen savaşlardan yorgun ve bitki düşmüş olmamıza rağmen ne pahasına oluşa olsun Vatanına düşmanın ayak basmasına asla müsaade etmeyecektir. Boğaza dayanmış, çağının en büyük, en modern donanmasına, varıyla yoğuyla karşı koyuyordu Türk askeri. Düşmanın yoğun bombardımanı karşısında toprağı kanıyla suluyordu. Mevzide kalan son asker canını verene kadar, kimse yerini terk etmiyor, tüm gayretiyle karşılık veriyordu.

 

        Boğazı geçeceğinden emin donanma, bir bir gemilerini kaybediyor, hiç beklemediği, insanüstü bir direniş sebebiyle filosunun büyük bir kısmını boğazı derin ve serin sularında bırakıp, geri çekilmek zorunda kalıyordu. Denizden geçişin olmadığını anlayıp, bu sefer onlarca milletten topladıkları yüz binlerce askerle Gelibolu’yu karadan ele geçirmek için saldırıyorlardı.

 

        Mehmetçik düşmana geçit vermemek için canını hiçe sayıyor, gözünü kırpmadan ölüme yürüyor, ölsem de düşmana geçit vermem diyordu. Binler Çanakkale’ye akıyordu. Analar evlatlarını, genç kızlar sevdiklerini, Emine Yusuf’unu, mektepler talebelerini bir bir cepheye uğurluyorlardı. Giden dönmüyordu bir daha. Liseler mezun vermiyordu o sene. Hepsi kanla yazılmış kaderlerini yaşıyorlardı. Ancak Vatanını, Milletini korumak için hiç çekinmeden canlarını feda ediyorlardı.

 

        Türk askeri göğüs göğüse savaşıyor, kanıyla, canıyla çarpışıp düşmanı yeniyor, Türk Milletinin maküs tarihini değiştiriyordu. Türk Milleti benliğini yeniden hatırlıyor, karanlık bir geceden aydınlık bir sabaha uyanıyordu.

 

        Çanakkale savaşları, Birinci Dünya savaşının seyrini değiştiren önemli savaşlardandır. Hedeflerine en kısa ve en kolay yoldan ulaşmak isteyen itilaf devletleri güçleri, Çanakkale’yi geçmek ve müttefiklerine yardım etmek istiyordu. Ancak Türk ordusu buna izin vermedi.

 

        Çanakkale savaşlarını kazanılması, Anadolu’daki direnişi daha güçlü ve daha inançlı hale getirdi. Düşmanı püskürtmek için yurdun dört bir yanındaki her yurttaş canla başla çalıştı ve savaştı. Nihayetinde bu topraklar düşmandan temizlenmiş oldu.

 

        Ülke topraklarının kurtarılmasında Anadolu halkının tamamının emeği vardır. O dönem tam bir İslam birliği yaşanmış, Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Azeri, Boşnak demeden, bu topraklarda yaşayan her etnik unsur üzerine düşeni en iyi şekilde yerine getirmiştir. Anadolu halkı en kritik zamanda kardeş olmayı, beraber mücadele etmeyi bilmiş ve karşılığını da büyük bir zaferle almıştır.

 

        Çanakkale Zaferi hüzünlü bir zafer olarak geçer. Bunun sebebi de kahraman Türk askerinin bu zaferi kazanırken ne fedakârlıklar yaptığını ve ne zor şartlar altında çarpıştığını bilmemizdendir. İnsanlık onuru mücadelesi de vardır. Kahraman Mehmetçik, düşmana insanlık dersi de vermiştir. Kahraman Türk askeri bu savaş sırasında yaraladığı düşman askerini sırtına alıp cephe gerisine götürmüştür. Bunu yaparken açık bir hedef olmayı da göze almıştır. Milli birlik ve beraberliğimiz hem bizi birbirimize bağlayıp savaşı kazanmamızı sağlamış, hem de bize insanlığı unutturmamış ve düşmana insanlığın ne olduğunu göstermemizi sağlamıştır.

 

        Kadın, erkek, yaşlı, genç demeden tüm insanımız bu savaşta bir şekilde rol almış ve vatanı canı pahasına savunmuştur.    

      

         Binlerce insanımız bu savaşta şehir düşmüştür. Bizler bugün ülkemizde bağımsız ve refah bir şekilde yaşayabiliyorsak o insanların canını feda etmesi sayesindedir. Bizim bu şekilde yaşayabilmemizde cephede mermiyle çarpışan insanımızın da, cephe gerisinde çorap ören kadınımızın da rolü vardır.

 

        Çanakkale cephesinde pek çok isimsiz kahraman savaşa koşmuştur. Bu kahramanlar geri dönmeyi düşünmemişlerdir. Sadece vatanı kurtarmayı düşünmüşlerdir. Anadolu’da Türk Milletinin varlığını koruması onlar sayesinde mümkün olabilmiştir.

 

        Türk Milleti “ ÇAKAKKALE GEÇİLMEZ” diyen şehitlerini ve gazilerini asla unutmayacaktır. Onlar övgülerin en iyilerine layıktır.

 

        Çanakkale kanla yazılmış bir destandır. Milletin geleceği için, kendi geleceğinden vazgeçmiş, kendi kendine boyun eğmiş ama vatanının kaderine boyun eğmemiş Mehmetçiğin sessiz çığlığıdır. Vatan sevgisinin kendisinden, anne babasından, sevdiğinden, sevgilisinden üstün tutmuş yüz binlerin zaferidir Çanakkale.

 

        Bir an olsun arkasına bakmamış, geri adım atmak aklına bile gelmemiş, öleceğini bile bile şehadete yürümüş bir neslin kaybolan umutlarıdır. Mermisi tükenmiş, mevziisini terk edip geri çekilmek yerine, süngüsünü takmış taarruza geçmiş, düşmana doğru koşarken ölümü kucaklamış korkusuz on binlerdir. Yok, olmuş hayallerin, bu dünyada hiç yaşanamayacak, ahirete bırakılmış kavuşmaların resmidir. Evladını kaybetmiş bir annenin feryadı, babasına bir daha sarılamayacak çocukların özlemi, sevgilisini ve sevdiklerini bir daha göremeyecek olan bir kızın gözyaşıdır Çanakkale.

 

        Kanını dökmüş, uzuvlarını kaybetmiş, iyileşip kalan parçalarını da feda etmeye hazır Mehmetçiğin inancıdır. Bir mezar taşı bile olmayan kaybolup gitmiş isimsiz kahramanların ağıtlarıdır. Bağımsızlık için canını feda etmiş yüz binlerin sesidir Çanakkale.

 

        Boğazından geçen bir lokma kuru ekmeğe razı olmuş, bir tas sıcak yemeğin kokusunu bile unutmuş, bir yudum suya hasret askerlerin iç sesidir Çanakkale. Tüm yokluklara, tüm imkânsızlıklara rağmen, düşmanın modern silahlarına göğsünü siper etmiş kahramanların hikâyesidir Çanakkale.

 

        Kendini yenilmez sanan, Mehmetçiğe binlerce bomba, mermi yağdıranların devletlerinin boğazın derin ve serin sularına, Gelibolu’nun uçsuz bucaksız siperlerine gömüldüğü, Türk askerinin gücünü, imanını iliklerine kadar hissettirdiği, milletin bir bütün olarak Dünyaya meydan okuduğu muharebenin adıdır Çanakkale.

 

        Tarihin seyrinin değiştiği yerdir, Türkün esarete başkaldırışı, bağımsızlık için, vurulan prangaları parçalayış hikâyesidir Çanakkale. Vatan için canını feda etmiş ve bu uğurda gazı olmuş yüz binlere saygı, sevgi ve minnet ile…

 

......



HÜSEYİN BALCI

Okunma Sayısı: 6


18.191.165.252








YAZARIN DİĞER YAZILARI

Başkan'ın Mesajı
Aidat Borcu Sorgulama
Son Ziyaretçi Yorumları
Turgut Tekin
Değerli Köylülerim, bir konuda fikirlerinizi bizimle paylaşmanızı rica ediyorum. Mevsim nedeniyle Düğün ve Nikah merasimlerinde yoğunluk yaşanmaktadır. Günümüz trafik ve ulaşım maliyetleri nedeniyle uzak bölgelerden Düğün ve Nikah salonlarına ulaşmak zorlaşmıştır. Bu nedenle köylülerimizin evlenecek çiftlere hediyelerini ulaştırabilmeleri için, Davetiye SMS altına evlenecek çiftin IBAN numarasının yazılması ve Düğün davetiyelerinin dağıtılmasında yaşanan zorluk nedeniyle davetiyelerin toplu sms olarak gönderilmesinin yeterli olacağı önerisi hakkındaki görüşlerinizi paylaşmanızı rica ederim.

Hüseyin aksu
Emeği geçen herkesten Allah razı olsun

Turgut Tekin
Değerli köylülerim öncelikle uzaktan yakından Ilıcaköyü Derneği, köy muhtarlığı ve köyümüzle ilgili konuları yakından takip ettiğiniz için hepinize teşekkür ederim. Köyümüzle ilgili faydalı olabilecek görüş ve önerilerinizi web sitemizin ziyaretci yorumları alanında paylaşmanız, daha faydalı olacağı kanaatindeyim. Sitemizin yayinlamasini istediginiz haber, bilgi. belge ve resimleri bizimle paylasabilirsiniz. Olumlu veya olumsuz goruslerinizi, musait vakitlerinizde bu mecrada tum koylulerimizin takip edebilmesi için paylasminizi rica ederiz. Saygılarımla


Tüm ziyaretçi yorumları için tıklayınız.

Rize İkizdere Ilıca Köyü Derneği

© Copyright 2022  V4.1 Tüm Hakları Saklıdır. | Dernek Sitesi | Köy Sitesi


Top