Merkez Bankası Döviz Kuru | |||
ALIŞ | SATIŞ | ||
USD | 38,3684 | 38,4375 | |
EURO | 43,6361 | 43,7147 | |
ALTIN SAATLER
Geçen yazımızda Afetleri ve afet esnasındaki ve sonrasındaki zorlukları konuştuk.
“Peki bizler normal vatandaşlar olarak neler yapabiliriz? Kendimize, ailemize, komşularımıza, çevremize nasıl daha faydalı olabiliriz?” Sorusunun cevabına gelelim.
Bir afet ülkesi olduğumuza göre afet öncesinde, esnasında ve sonrasında yapmamız gerekenler var.
ÖNCESİNDE:
Bilgileneceğiz, Planlayacağız, Hazırlanacağız.
Bunun için aşağıdaki hazırlıkları yapmamız gerekiyor.
Bu asıl temel konu. Ayrıca açıklamaya gerek yok.
Ülkemizdeki depremlerde yaralanmaların %50 si, ölümlerin %3 ü yapısal olmayan elemanlar dediğimiz kullandığımız eşyalardan kaynaklanıyor. Bu nedenle evinizde TEHLİKE AVI yaparak risklerinizi azaltın.
AZALT: Kullanmadığınız eşyaları evinizde tutmayın.
YER DEĞİŞTİR: Düşerek yolunuzu kapatabilecek eşyaların yerini değiştirin. Ağır eşyaları yüksekte bulundurmayın. Kapı arkasında halı, merdiven, ütü masası vb. Bu hem sizin tahliyeniz açısından önemli. Hem de afet sonrasında Arama Kurtarma ekiplerinin daire ve odalardan kurtarma yapmasında daha çabuk ulaşmasını sağlar.
SABİTLE: Düşebilecek ve yolunuzu kapatabilecek eşyalarınızı sallantıya karşı sabitleyin.
Afet ve Acil Durum Aile Planı hazırlarken ilk olarak okul çağındaki çocuklar da dahil olmak üzere, tüm aile üyelerinin katılımı ile bir aile toplantısı yapılır. Buradaki amaç; Afet ve Acil Durum Aile Planı’nın tüm aile üyeleri tarafından kararlaştırılıp bilinmesini ve plana uygun hareket edilmesini sağlamaktır
72 saat süresince ihtiyacınız olanlara karar verin ve afet ve acil durum çantanızı hazırlayın. Bu çanta kolay ulaşılabilir bir yere konulmalıdır. Çantamızda;
Afet ve acil durum çantası hazırlanırken özel ihtiyaç sahipleri ve özel ilgi grupları da düşünülmelidir. Ailede engelli, küçük çocuk, bebek, yaşlı veya kronik hastalar varsa bu kişilerin özel ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır.
Afet ve acil durum çantanızı mevsim şartlarına göre çantanızı 6 ayda bir güncelleyin.
Toplanma alanı Barınma Alanı ile karıştırılmamalıdır. Deprem sonrasında aile üyeleri ile ilk buluşma noktası olarak planlanmalıdır. E-devletten neresi olduğu sorgulanıp tüm aile bireyleriyle paylaşılmalıdır.
Bölge dışı bağlantı kişisini (iletişim kişisini), özellikle başkent ve büyükşehirler dışında yaşayan yakınlarımız arasından belirlemeliyiz. Bu kişiye bizi merak edecek bütün aile ve akrabalarımızın telefon numaralarını vermeliyiz. Tüm aile üyelerine, akrabalara ve bizi merak edecek olan kişilere de bu kişinin telefon numarasını vermeliyiz. Afet sonrası iyi olduğumuzu bölge dışı bağlantı kişisine yalnızca bir telefon konuşması veya mesaj atarak haber vermeliyiz. Bölge dışı bağlantı kişisi de bizden aldığı bilgileri; aile üyelerine, akrabalara ve bizi merak edecek olan kişilere ulaştırarak aramızdaki iletişimi sağlayacaktır.
Bu kartta; çocuğunuzu okuldan alacak kişinin adı-soyadı, telefonu ve fotoğrafı mutlaka yer almalı ve bu fotoğraf son 6 ayda çekilmiş olmalıdır. Bu kartın hazırlanma amacı; çocuk kaçırma, organ mafyası vb. riskleri önleyebilmektir.
Çocuğunuza bir deprem sonrasında onu almak üzere okula ulaşana kadar okuldan ayrılmaması gerektiğini tembih ediniz. Ayrıca tanımadığınız kişilerin yardım tekliflerini kabul etmemesi gerektiğini de hatırlatınız.
Acil Durum Telefon Numaralarını aradığınızda;
Kim olduğunuzu ve hangi numaradan aradığınızı
Kesin yer ve adres bilgisini
Olayın tanımını
Olaydan etkilenenlerin durumunu ve sayısını
mutlaka bildirin. Bu bilgileri paylaşmadan telefonu asla kapatmayın.
Acil durumlar olmadığı sürece Acil Durum Telefon Numaralarını gereksiz yere aramayın. Çocuklarınıza, acil durum telefon numaralarını gereksiz yere aranmaması gerektiğini öğretin.
ESNASINDA:
Öncelikle depremin yani sarsıntı sırasında nasıl davranmanız gerektiğinden söz edelim.
Sarsıntı başlar başlamaz ilk yapmamız gereken paniğe kapılmamaktır. İnsanlar deprem sırasında genellikle paniğe kapılıp, donup kalmakta ya da bilinçsizce kaçışmaktadır. Paniğe kapılmamak için deprem öncesi, sırası ve sonrasında yapılması ve yapılmaması gerekenleri öğrenmeli ve uygulamalıyız.
Eğer bina içerisindeysek depremi hissettiğimizde ayakta durmamalı, oradan oraya koşmanın, balkon ve merdivenlere yönelmenin asansöre binmenin ve pencere ve balkonlardan atlamanın size zarar vereceğini bilmelisiniz.
Bu esnada ÇÖKüp sağlam bir nesnenin yanında durun.
Özellikle sırtınız pencerelere dönük bir şekilde KAPANıp başınızı ve ensenizi düşen cisimlerden koruyun.
Sarsıntı sona erene kadar sallanan nesneyle beraber hareket edebilmek için TUTUNun.
Evler ve Ofisler: Deprem sırasında ev ve ofislerdeki davranışla ilgili genel yaklaşım; devrilebilecek ağır ve yüksek cisimlerden, kırılabilecek camlardan, ağır ayna, asılı bitki gibi düşerek zarar verebilecek cisimlerden uzak durmak ve tercihen daha önce belirlediğiniz emniyetli yerlerde “ÇÖK-KAPAN-TUTUN” hareketini yapmaktır.
Alışveriş merkezleri gibi kalabalık yerlerdeki önemli tehditlerden biri ilk anda oluşabilecek paniktir. Bulunduğunuz yerde kalın, panik halinde çıkışlara koşmayın. Üzerinize devrilebilecek raf vb. objeler ile devrilebilecek yüksek ve ağır cisimlerden uzak durun. Panik nedeniyle zarar görmeyeceğiniz bir yerdeyseniz “Çök – Kapan – Tutun” hareketini yapabilirsiniz, aksi takdirde en azından başınızı kapayın, ya da bulduğunuz bir cisimle başınızı örterek düşebilecek sıva, cam gibi malzemelerden korunun. Sarsıntı sırasında yangın için bulunan otomatik su püskürtücülerin ve yangın alarmlarının devreye girebileceğini aklınızda tutun. Kesinlikle asansörleri kullanmayın.
Sinema, Tiyatro, Stadyum, Dini İbadet Yerleri: Bu gibi kalabalık yerlerdeki önemli tehditlerden biri, ilk anda oluşabilecek paniktir. Deprem olduğunu anladığınız anda ilk yapılacak şey bulunduğunuz yerde kalmak, sarsıntı boyunca çıkışlara gitmeye çalışmamaktır. Ezilme riskinin (paniğin) olmaması halinde koltuk/ sıra önlerinde “ÇÖK-KAPAN-TUTUN” hareketini yapabilirsiniz. Panik nedeniyle ezilme riskinin olduğunu fark ettiğinizde, bulunduğunuz yerde durarak/oturarak başınızı koruyun.
Açık Alanlar (Dış Mekanlar): Dışarıda iseniz, binalardan, ağaçlardan, üst geçitlerden, köprülerden, elektrik direklerinden ve tellerinden uzak durun. Kaldırım ve bina kenarında bulunmanız halinde, yukarıdan düşebilecek kiremit, cam, tabela, sıva, mozaik, saksı gibi malzemelerden uzak durmaya çalışın. Açık bir noktada yere “ÇÖK-KAPAN” hareketini yaparak yukarıdan düşebilecek cisimlere karşı başınızı koruyun.
Balkonlar: Depreme balkonda yakalanmanız halinde içeri girin ve en yakın emniyetli yerde “ÇÖK-KAPAN-TUTUN” hareketini yapın; balkonda kalmayın, aşağı atlamayın.
Merdivenler: Depreme merdivende yakalanmanız halinde en yakın kata ulaşmaya çalışın, en yakındaki emniyetli yerde “ÇÖK-KAPAN-TUTUN” hareketini yapın. Eğer ulaşamıyorsanız, tırabzanlara tutunarak “ÇÖK-KAPAN-TUTUN” hareketini yapın. Depreme içeride yakalandıysanız, merdivenlere koşmayın.
Asansörler: Depreme asansörde yakalandıysanız hemen en yakın kata inin ve en yakın emniyetli yerde “ÇÖK-KAPAN-TUTUN” hareketini yapın. Deprem sırası ve sonrasında asansöre binmeyin.
SONRASINDA:
Her büyük depremden sonra mutlaka artçı deprem olur. Artçı depremler zaman içerisinde seyrekleşir ve büyüklükleri azalır. Artçı depremler hasarlı binalarda zarara yol açabilir.
Depremler, yaşamınızda ve çevrenizde büyük ve etkili acil durumlara veya afetlere neden olabilirler. Bu nedenle, denizde veya deniz kıyısındayken bir deprem hissedildiğinde ve/veya deniz çekilmesi gözlendiğinde tsunami tehlikesini hatırlamalıyız. Tsunami olma ihtimaline karşı deniz kıyısından uzaklaşarak, yüksek bölgelere gidin.
Bununla birlikte deprem sonrasında yoğunluk nedeniyle sağlık hizmetleri aksayabilir. Bu nedenle ilk yardım bilgi ve becerisi kazanın.
Ayrıca deprem sonrasında çıkabilecek olası yangınlara dikkat edin. Eğer müdahale gerektirecek bir durum görürseniz, hazırladığınız plana göre hareket edin.
Peki afetin hemen sonrasında neler yapacağız? Afet ve acil durum sonrası ilk dakikalarda; öncelikle kendinizi emniyete alıp yaralanıp yaralanmadığınızı kontrol etmeliyiz.
Afet ve acil durum sonrası ikincil risklere dikkat etmelisiniz. Özellikle;
Yangın
Gaz kaçağı
Hasarlı elektrik kabloları
Devrilen enerji hatları
Düşen nesneler
Kirleticiler
Devrilen veya hasar gören bacalar
muhtemel ikincil risklere örnek gösterilebilir.
Afet ve acil durum çantamızla birlikte güvenli bir alana geçmelisiniz.
Bulunduğunuz yer artık güvenliyse başkalarına yardım edin.
Afetlerin hemen sonrasında eğer güvende iseniz Afet ve Acil Durum Aile Planınızı uygulamaya geçerek;
Biraz uzun oldu farkındayım. Fakat buradaki bilgiler hayati konulardır. Mutlaka en az bir kere okuyup hayatınıza geçirmeye gayret edin.
Zira ALTIN SAATLER dediğimiz afet sonrasındaki ilk 72 saat (3 güne tekabül eder) size hiçbir yardımın gelemeyeceğini, dolayısı ile kendi ve ailenizin hayatını kendi başınıza idame ettirmek durumunda kalacağınızı düşünerek buna yönelik hazırlık yapmanız gerekmektedir. Burada belirtilen süre Türkiye’nin kendi belirlediği bir süre değil, dünya standardı olan bir süredir. Önceki yazımızda neden bu kadar süre boyunca yardım gelemeyeceğinden bahsetmiştik.
Bu süre boyunca kendi ihtiyaçlarınızı giderecek kadar hazırlığınızın olması gerekmektedir. Yine böyle durumlarda ihtiyaç olması halinde kendiniz, aileniz veya başka bir yaralı için öncesinde ilk yardım eğitimi almanız çok önemlidir.
Yine afetlere karşı kendi yetkinliğinizi arttırmak için Arama Kurtarma temel seviyede de olsa eğitim almanız çok değerlidir. Bunu AFAD bünyesinde kaymakamlıklar tarafından planlanan 5 günlük Afad Destek gönüllü eğitimlerine katılarak ya da bir STK da gönüllü olarak yapabilirsiniz.
Ne dedik; Biz, ülke olarak bir Afet coğrafyasında yaşıyoruz. Afetler geçmişte oldu. Olmaya devam ediyor. Gelecekte de olacak.
Müslüman olarak tedbir almadan tevekkül edemeyiz.
Rabbim ihtiyaç göstermesin. Ama biz ihtiyaç olacakmış gibi hazır olmak mecburiyetindeyiz.
Erol BALCI
AFAD Afet Farkındalık Eğitmeni (gönüllü)